Yakutiye Mutlu Son Masaj Hizmeti Masör

Yakutiye Mutlu Son Masaj Hizmeti Masör

Yakutiye Mutlu Son. Ben bir enstrumantan başka bir şey değildim. Taptığım, Tanrı benzer biçimde gördüğüm bir varlığın elinde bir alettim yalnızca. (Burada saslımü kesmek istedi fakat ben fırsat vermedim.) Sürdürdüm konuşmamı: “Şu anda bile sırrımı açıklamam yalnızca iradesizliğimden kaynaklanıyor. Sizden gizlemeye yeminetmiştim. Erdeminiz gibi güzelliğinize de duyduğum o katıksız hayranlığı kendim için bir mutluluk kabul ediyor, sizin bundan ne olursa olsun habersiz olmanızı istiyordum. Ama gaslımün önünde içtendeğin, ruh temizliğinin simgesini görürken iyi mi saklayabilirdim sırrımı? Saklamak, sizi aldatmak anlamına gelmez miydi? Beni yaşam boyu pişman edecek bir günah olmaz mıydı?

Bir umuda kapılıp size saygısızlık ettiğimi sanmayın sakın. Mutsuz olacağımı biliyorum, olsun… Çekeceğim acılar da tatlıdır benim için. Bana aşkımın zirveye ulaştığını gösterecektir bu acılar. Kederimi, hüznümü, acılarımı ayaklarınıza serip gönlünüze sunmuş olacağım. Böylelikle yine acı çekmek için güç toplayacak, sizin yüreğinizde anlayışlı bir merhamete kavuşacağım. Siz bana acıyın, yeter. Benim için bundan daha büyük bir teselli olabilir mi? Siz, siz, taptığım insan, acıyın bana, yetişin imdadıma!” Bunları söylerken önünde diz çökmüştüm, ellerini ellerime almış sıkıyordum.

Yakutiye Mutlu Son Masaj Hizmeti Masör

Yakutiye Mutlu Son. Birden çekti ellerini ve umutsuzluk içinde gözlerini kapadı, “Ah! Ne mutsuz insanım ben!” dedi, gözlerinden yaşlar boşandı. Şükür ki ben de çok dolmuştum ve ben de ağladım. Gene ellerini tutup gözyaşlarımla ıslattım. Gerekliydi de bu: Kendi acısına o kadar dalmıştı ki bu şekilde bir vesileyle uyarmasam kendine gelemeyecekti. Bu bana bir şey daha kazandırdı. Gözyaşlarının dayanılmaz çekiciliğiyle daha bir güzelleşen o tatlı yüze gönlümce bakabildim. Bir hararet bastı bedenimi, kendimden o kadar geçmişim ki o andan yararlanmaya kalkıştım. İnsanoğlu ne kadar zayıf bir yaratık! Ve vakalar bizi ne kadar büyük bir güçle sürüklüyor!

Ben bile, azca daha, tüm niyetlerimi, tasarılarımı unutuyordum da zaferi vaktindenilkin elde edip, uzun cenkların getireceği coşkudan, hüzün verici bir yenilgiyi parça parça seyretmenin zevkinden yoksun bırakıyordum kendimi! Ben bile az daha, delikanlılara özgü bir arzuya kapılıp, Madam de Tourvel’i fethetmiş birini, tüm emeklerine karşılık bir hanım daha elde etmiş olmak gibi anlamsız bir ödülle bırakacaktım! Evet, teslim olsun fakat savaşım etsin de öyle. Gücü yenmeye yetmesin fakat karşı koymaya yetsin!